Ana içeriğe atla

London Fashion Week FW'12 - Mary Katrantzou

En sevdiğim tasarımcıların arasında olan Mary Katrantzou yine iştah açıcı desenlerle Londra Moda Haftası'nda yerini aldı. Kendisini desen ve baskı kraliçesi olarak ilan ediyorum zira yaşıtlarıyla kıyaslandığında "Less is more" felsefesini benimseyen, nazarımda bu felfesenin ardına sığınıp basite kaçan kopyacılara inat her bir modeli adeta bir sanat eseri gibi karşımıza çıkartıyor. 5 kilometre öteden de görseniz Mary Katrantzou dedirtecek karakteristik özelliklere sahip üstelik. Sadece desen ve baskı tekniği değil modellerin kalıpları da oldukça sıradışı. Özellikle önümüzdeki SS'12 sezonundan itibaren çiçek böcek ve türlü türlü desenlerle içiçe olacağımızı düşünürsek gelecek sezonlar onun daha da parlayacağı anlamına geliyor.

Dünkü defileden sevdiğim parçalar;


 
 



Ayrıca bu hafta Topshop'la yaptığı 14 parçalık koleksiyon da satışa çıktı, kalır mı bilmem ama web sitesinden satın alabilirsiniz. Tık tık! ( Sadece 2 model kalmış! )

Çiğdem

Yorumlar

  1. Merhaba Cigdem, bloguma hosgeldin, ben de buradayim : ) Bu tasarimlar cidden harika : )

    YanıtlaSil
  2. Tesekkur ederim hosgeldin sen de, bloguna detaylı olarak dalıcam en kısa zamanda:)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız benim için değerli:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Suggestions Please!

Belediye çalışanı gibi görünüp yadırganmayacaksam bu renk Hunter bot istiyorum, suggestions? :) Ben demek sarı demek. En sevdiğim, giydiğim zaman ya da herhangi sarı renk birşey gördüğüm zaman bile beni aşırı derecede mutlu eden bir renk. O yüzden eğilimim bu renkten yana. Sizce direkt balıkçı Azize mi olurum bu çizmelerle? Derdim büyük.

Eski Portrelere Yeni Beden Geldi Hanım

Gün geçmiyor ki ruhu ve zihni genç sanat camiasından çılgın haberler alalım. Hanım kızımız Dorothee Golz nasıl bir kafa yaşadı bilinmez ama eski kafaları yeni bedenlere monte etmekle çok değişik bir iş yaptığı kesin. Zira meşhur inci küpeli kızımızı bırakın kot pantalon içinde, elinde demlikle hayal etmeyi bile hayal etmemiştim. İşte karşınızda altı Şişhane üstü Tophane kombiniyle Hollanda'nın Mona Lisa'sı nam-ı diğer İnci Küpeli Kız Alman ressam Dürer kendisi olmasına rağmen böyle sarmaş dolaş bir çift ile 1500'lü yıllarda karşılaşmış olsa muhtemelen kilise tavanına şeytan figürü olarak resmederdi. Leonardo Da Vinci 'nin bana kalırsa, birçoğu aksini düşünse de Mona Lisa 'yı sollayacak nitelikte haşin bakışlar atan eseri - meşhur portlerinden kimliği belirsiz kadın " La belle ferronnière " günümüze uyarlandığında seksi tişörtü, kot pantalonu ve alnındaki takısıyla çok cool görünüyor. Yukardaki tablodaki gizemli kadınla yarı

Tomorrow I'll Be Wearing

Alışkanlık mı şapşallık mı adını koyamadım ama sabahları dolap karşısında tabiri caizse "şamşırmak" gibi garip bir hal yaşıyorum. Yok. Çalışmıyor kafa. Oraya harcayacağım düşünme payını uyuyarak geçirmeye tercih ediyorum ve akşamdan koyuyorum kenara ne giyeceksem.  Sizlerde durum nasıl? Military postuna ithafen bu hafta geçen sene aldığım askeri yeşil gomleğimi giydim. Gömlek cebi üzerindeki nakışa dikkat, kardeşimin askerlik kamuflajından araklama:) Gömlek- Tayt: Mango / T-shirt: Beyoğlu Pasajı /  Çanta: Cambridge Satchel / Sneakers: Prada / Kolye: Twist Akşamları ara ara esen " Tomorrow i'll be wearing " postlarını instagramda ciiden hesabımdan takip edebilirsiniz.