Ana içeriğe atla

Maziyi Dile Getiren Yegane Varlık Resimdir

 
Kendimi şu dönem ya da bu dönem diye bir yere ait hissetmedim hiç ama hep siyah beyaz fotoğraflara baktığımda "keşke o yıllarda yaşasaydım" demişimdir. Sahi, hangi yıla aidim ben?

Müstakbel kayınvalidem ne kadar da zarif.. Sene 1972 Daha nişanlım dünyada yok:)
Geçtiğimiz haftasonu müstakbel kayınvalidem ve babamla oturup eski albümleri karıştırdık. Öyle tatlılar ki sanki hayatlarında olmadığım dönemi tekrar yaşatmak istercesine bir fragman izlettirdiler bana. Annem çok fazla bu tür şeyleri saklayan biri değil, ben ise tam tersi kirli çıkı diye adlandırılan her şeyi saklamış olabilen bir karaktere sahibim. Belki de bu yüzden saklanan şeylere hep imrenir daha bir merakla bakar, o dönemi hissetmeye çalışırım.
 
Tipografisinden, kullanılan ifadelere aşağıda paylaştığım gazino fotoğraflarının konduğu kaplar benim çok ilgimi çekti. Sanırım herkes aynı dertten muzdarip, evet teknoloji çok ilerledi her şey dijital ve bir o kadar hızlı... Gerek üretim, gerekse tüketim ayağı bu şekilde. Her şeyi unutup geçiyoruz, fakat bir şeyi unutuyoruz; tıpkı kartların üzerinde yazan yüzüme bir anda tokat gibi vuran bu cümle gibi "Maziyi dile getiren yegane varlık resimdir." Tamam resim değil fotoğraf diye içinizden düzelttiniz siz de benim gibi:) ama varsın fotoğraf değil resim olsun, yeter ki içinde güzel hatıralar barındıran hoş bir seda olsun geçmişten.
 





 
Bizimkiler gençliğinde epey gezmişler:)
 
Yamuk fotoğraflar için özür dilerim, nasıl çevireceğimi bilemedim. Yardımcı olursanız sevinirim :)
 
Herkese mutlu haftalar!
Çiğdem

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Suggestions Please!

Belediye çalışanı gibi görünüp yadırganmayacaksam bu renk Hunter bot istiyorum, suggestions? :) Ben demek sarı demek. En sevdiğim, giydiğim zaman ya da herhangi sarı renk birşey gördüğüm zaman bile beni aşırı derecede mutlu eden bir renk. O yüzden eğilimim bu renkten yana. Sizce direkt balıkçı Azize mi olurum bu çizmelerle? Derdim büyük.

Eski Portrelere Yeni Beden Geldi Hanım

Gün geçmiyor ki ruhu ve zihni genç sanat camiasından çılgın haberler alalım. Hanım kızımız Dorothee Golz nasıl bir kafa yaşadı bilinmez ama eski kafaları yeni bedenlere monte etmekle çok değişik bir iş yaptığı kesin. Zira meşhur inci küpeli kızımızı bırakın kot pantalon içinde, elinde demlikle hayal etmeyi bile hayal etmemiştim. İşte karşınızda altı Şişhane üstü Tophane kombiniyle Hollanda'nın Mona Lisa'sı nam-ı diğer İnci Küpeli Kız Alman ressam Dürer kendisi olmasına rağmen böyle sarmaş dolaş bir çift ile 1500'lü yıllarda karşılaşmış olsa muhtemelen kilise tavanına şeytan figürü olarak resmederdi. Leonardo Da Vinci 'nin bana kalırsa, birçoğu aksini düşünse de Mona Lisa 'yı sollayacak nitelikte haşin bakışlar atan eseri - meşhur portlerinden kimliği belirsiz kadın " La belle ferronnière " günümüze uyarlandığında seksi tişörtü, kot pantalonu ve alnındaki takısıyla çok cool görünüyor. Yukardaki tablodaki gizemli kadınla yarı

Tomorrow I'll Be Wearing

Alışkanlık mı şapşallık mı adını koyamadım ama sabahları dolap karşısında tabiri caizse "şamşırmak" gibi garip bir hal yaşıyorum. Yok. Çalışmıyor kafa. Oraya harcayacağım düşünme payını uyuyarak geçirmeye tercih ediyorum ve akşamdan koyuyorum kenara ne giyeceksem.  Sizlerde durum nasıl? Military postuna ithafen bu hafta geçen sene aldığım askeri yeşil gomleğimi giydim. Gömlek cebi üzerindeki nakışa dikkat, kardeşimin askerlik kamuflajından araklama:) Gömlek- Tayt: Mango / T-shirt: Beyoğlu Pasajı /  Çanta: Cambridge Satchel / Sneakers: Prada / Kolye: Twist Akşamları ara ara esen " Tomorrow i'll be wearing " postlarını instagramda ciiden hesabımdan takip edebilirsiniz.